23 Nisan tatili perşembe gününe gelmesini fırsat bilerek çarşamba akşamı Aydın'a ailemin yanına gittim.Amacım vizelerden önce Ege havası alıp enerji depolamaktı.Cuma sabahı ailecek Didim'e yola koyulduk.Didimde hava serindi baya üşüdüm.Babamla annem bahçeyi düzenlediler.Ağaç,meyve, sebze ektiler.Bense uyudum ve sonra film seyrettim.Türkleri Anlama Kılavuzu kitabını okudum.Didimde sezon açılmadığı için fazla kimse yoktu ama sahil boyu ıssız da sayılmazdı.Sahil boyunu turladım ama şarjım kalmadığı için fotoğraf çekemedim.Cumartesi öğlen Aydına döndük.Aydın'da lise arkadaşlarıyla Eski eserlere gittik.Muhabbet çok keyifliydi paso güldük.Pazar akşamı da Aydın Turizmin Ankara otobüsüne bindim.Sabah Ankaradaydım hava serindi.
Size tatilde okuduğum Türkleri Anlama Kılavuzu adlı kitaptan beğendim maddeleri paylaşacağım.Hadi paylaşayım:
Madde 1-Denize kıyısı olmayan yerlerde gerçekleştirilen dinlenceye tatil denmez...
Madde 2-Denize girmeye karar vermiş kişinin "suya alışsın" diye ıslatılması normaldir...Aynı kişi ıslatılırken beliren "atla atla daha çabuk alışırsın" talebi hiç de garip değildir...
Madde 3-Çocuk yüzmeyi öğrensin diye,babası tarafından kucaklanıp suya atılır...Çocuğun yapma,etme demesi dikkate alınmayabilir.
Madde 4-Garsonlara sipariş vermek için göz teması yakalamaya çalışmak gereksizdir..Garsonlar müşteri dışında her şeye bakarlar,ama müşteri seslenmeden sipariş almak için masaya gitmezler...
Madde 5-Lokantada,restoranda,çay bahçesinde vs... kimse oturmasa da "Bu sandalye boş mu,alabilir miyim?" denilmemelidir.O sandalyenin görünmeyen bir sahibi mutlaka vardır...Ve genelde tuvalettedir.
Bu ve buna benzer bizi anlatan cümleleri kitapta bulabilirsiniz.Kitap çok eğlenceli nasıl okuduğumu anlamadım.
Leaving Microsoft
7 yıl önce